1 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan torba kanunun 6. maddesi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun Anayasa Mahkemesince iptal edilen 13. maddesinin (a) fıkrasının birinci paragrafı yeniden düzenlenmiştir. Yeni düzenleme şu şekildedir:
“Devlet ve vakıf üniversitelerine rektör, Cumhurbaşkanınca atanır. Vakıf üniversitelerinde rektör ataması, mütevelli heyetinin teklifi üzerine yapılır. Rektör, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü tüzel kişiliğini temsil eder.”
Bu hüküm, Anayasa Mahkemesinin 2023 yılında verdiği iptal kararının ardından vakıf üniversitelerine ilişkin süreci yeniden yapılandırmayı amaçlamaktadır.Mahkeme, rektör atamasının kamu hizmetine girmeye dair bir düzenleme olması nedeniyle Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenemeyeceği ilkesine dayanarak “konu bakımından yetkisizlik” sebebiyle iptal kararı vermiştir. Bilim Akademisi’nin 2023-2024 yılı Akademik Özgürlükler Raporunda da belirtildiği üzere asıl sorun, mahkemenin anayasaya aykırılık incelemesinde esasa girmeden, sadece konu bakımından yasak alanda olmasına dayanarak iptal kararı vermiş olması ve ne hukuk devletine ne de Anayasa madde 130-131 kapsamında üniversitelerin niteliğine uygun bir değerlendirme yapmamış olmasıdır. Bu nedenle de yapılan yeni düzenleme, üniversitelerin sahip olduğu anayasal güvencelerin hiçbirini sağlamayan, kurumları tamamen yürütmenin takdirine bırakan bir düzenleme niteliği taşımaktadır.
Yeni düzenleme ile vakıf üniversitelerinde mütevelli heyetinin “teklifi” sürece dahil edilmiş, ancak nihai atama yetkisi tüm üniversiteler için Cumhurbaşkanında toplanmıştır. Bu düzenleme, yürütme erkinin rektör atamalarındaki belirleyiciliğini kurumsallaştırmakta; üniversite içi katılım mekanizmalarını ve akademik yönetişim ilkelerini sınırlamaktadır. Devlet üniversitelerinde ise herhangi bir seçim, aday belirleme ya da üniversite içi öneri süreci öngörülmemektedir. Bunun yanı sıra rektörlerin nitelikleri, akademik yetkinlikleri, görev yaptıkları süre vb. herhangi bir maddi ölçüt de yeni kanun metninde yer almamaktadır. Halen yürürlükte olan 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin (CBK) 3. maddesinin 5. fıkrası da “Rektörler, profesörlük yapanlar arasından atanır” hükmü dışında bir düzenleme içermemektedir. Rektörlerin görev süresi de yine kanunda değil, anılan CBK’nin ekinde yer alan III sayılı cetvelde 4 yıl olarak belirlenmiştir.
Bilim Akademisi olarak hatırlatmak isteriz: Üniversiteler, yönetimlerinde akademik topluluğun söz sahibi olduğu, özerk ve katılımcı modellerle güçlü olur. Rektör seçiminde akademik kadro ve diğer bileşenlerin katkıda bulunduğu liyakate dayalı bir üniversite düzeni, bilim özgürlüğünü, üniversitelerin uluslararası itibarını ve toplumsal yararını artırır.
Bu nedenle TBMM’yi, üniversite özerkliğini gözeten, liyakat esaslarını somut şekilde belirleyen, üniversite bileşenlerine katılım ve söz hakkı tanıyan bir düzenleme yapmaya davet ediyoruz.