Bilim Akademisi tarafından, Yapı Kredi Kültür Sanat’ın ev sahipliğinde düzenlenen “Bilim Akademisi Konferansları”nda bu ay, bilim dünyasının en zorlu uğraşlarından biri olan sicim teorisi tartışmaya açılıyor. Evreni oluşturan en temel, bölünemeyecek kadar küçük atom altı parçacıkların, tek boyutlu sicimler olduğunu öne süren sicim teorisi kuramı, 1943 yılında Heisenberg tarafından başlatılan bir araştırma programının sonucu olarak ortaya çıkmıştır. 1984-1986 yılları arasında yapılan çalışmalar sonunda bunun, tüm temel parçacıkları ve aralarındaki etkileşimleri açıklayabilecek kadar kapsamlı bir kuram olduğu keşfedilmiştir. Peki yaklaşık kırk yıldır yüzlerce fizikçinin üzerinde çalıştığı sicim teorisi ile evrende bilinen en büyük ve egzotik yapıların ve de atom altı parçacıkların dinamiğini anlamak mümkün mü? Eğer sicim teorisi aradığımız teori ise bize yaşadığımız evren ile ilgili neler söylüyor? Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Can Kozçaz; sicim teorisinin antik zamanlardan beri insanlığın peşinde olduğu, “her şeyi açıklama”yı açıklamayı başaracak bir teorinin anahtarı olup olmadığını tartışmaya açıyor.
Can Kozçaz, Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü’nden 2003 yılında lisans derecesini ve 2009 yılında Washington Üniversitesi’nden doktorasını topolojik sicim kuramı üzerine almıştır. Bunu takiben üç yıl Cenevre’deki Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’de, Teorik Fizik grubunda doktora sonrası araştırmacı olarak çalışmalarına devam etmiş, 2012 yılında Trieste’de bulunan Uluslararası İleri Çalışmalar Yüksek Okulu’nda (SISSA) Teorik Parçacık Fiziği grubuna araştırmacı olarak katılmıştır. 2014-2017 yılları arasında ise Harvard Üniversitesi Matematik Bölümü’ne bağlı, Matematiksel Bilimler ve Uygulamalar Merkezi’nde (CMSA) Fields Madalyası sahibi Shing-Tung Yau’nun grubunda sicim kuramı ile ilgili çalışmalarına devam etmiş ve lisans seviyesinde matematik dersleri vermiştir. Kasım 2017’den bu yana Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde öğretim üyesidir.
Sicim kuramı ve kuantum alanlar kuramı ile bu kuramların bize kazandırdığı fiziksel görülerin matematiksel çıkarımları üzerine çalışmalarına devam etmektedir. 2018 yılında Bilimler Akademisi’nin verdiği BAGEP ödülüne ve ODTÜ Prof. Dr. Mustafa N. Parlar Eğitim ve Araştırma Vakfı tarafından verilen Araştırma Teşvik Ödülü’ne layık görüldü.