75 yıllık geçmişi olan antibiyotiklerin aşırı miktarda, gereksiz ve bilinçsiz tüketimi, antibiyotik direncinin meydana gelmesine, çoğalmasına ve hızlı bir şekilde yayılmasına neden olmuştur. “Süper bakteriler”, artık sadece hastanelerde, tarım arazilerinde ve hayvan çiftliklerinde değil, kanalizasyonda, arıtma tesislerinde, hatta içme suyu kaynaklarımızda, kısacası her ortamda/yerde çoğalmaya devam ediyorlar. Antibiyotik direncinin bir kirlilik parametresi olarak ele alınması ve su kaynaklarımızda, arıtma tesislerimizde kontrol edilmesi, arıtılması gerekmektedir. Sunumda konvansiyonel ve ileri su arıtma tekniklerinin etkinlikleri, süper bakteriler ve genleri üzerindeki etkileri karşılaştırılarak, antibiyotik direncine çözüm alternatifleri üzerinde duruluyor.

 

İdil Arslan-Alaton, 1995’te İTÜ Kimya-Metalurji Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek Lisans ve Doktorasını Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Ensitüsü Çevre Teknolojileri ABD’nda tamamladıktan sonra, Berlin Teknik Üniversitesi Su Arıtma Teknolojileri Birimi’nde ve Güney Carolina Üniversitesi Kimya ve Biyokimya Bölümü’nde doktora sonrası araştırma çalışmalarında bulunda. 2004 yılında TÜBA-GEBİP ve TÜBİTAK Teşvik, 2007 yılında FABED Ödülü’nü alan İdil Arslan-Alaton, 2010 yılından beri İTÜ İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nde profesör olarak çalışmalarına devam etmektedir. Araştırma alanları arasında endüstriyel atıksu arıtımı, ileri oksidasyon prosesleri, süperkritik su oksidasyonu, homojen ve heterojen (foto)kataliz, ozonlama ve dezenfeksiyon yer almaktadır. İdil Arslan-Alaton, 2013 yılından beri Bilim Akademisi Üyesidir.