Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı olan, Beyin-Sinir Cerrahisi Anabilim Dalında çalışan Prof. Dr. Türker KILIÇ özellikle beyin damar hastalıkları ve beyin tümörleri alanlarında çalışmaktadır.
1966 Bursa doğumlu olan Dr. Kılıç, tıp eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde 1991 yılında, uzmanlık eğitimini Marmara Üniversitesi Nöroşirürji Anabilim Dalı’nda (Yönetici: Prof Dr M Necmettin Pamir) 1997’de tamamlamıştır.
Harvard Üniversitesi Brigham and Women’s Hospital ve Dana-Farber Kanser Enstitüsü’ndeki Nöroonkoloji üst-ihtisasını (Yöneticiler: Prof.Dr Peter Black, Prof Dr Charles Stiles) Aralık 1998’de, Anatomi Doktorası’nı Marmara Üniversitesi Anatomi Anabilim Dalı’nda (Yönetici: Prof Dr Safiye Çavdar) Şubat 2000’de tamamlamıştır.
Türkiye Bilimler Akademisi’ne (TÜBA) 2007)’de seçilen Dr. Kılıç, tıp fakültesi öğrencisi iken Uluslararası Tıp Fakülteleri Öğrencileri (MISC) Araştırma Ödülü ve Hacettepe Üniversitesi Üstün Başarı Ödülü’nü almıştır.
Dr. Türker Kılıç, Avrupa Nöroşirürji Yeterliliğini 1997’de almış ve 1992 yılında Almanya’da transcranial doppler ultrasonography temel ve klinik eğitimini, 1995 yılında İsveç’te Gamma-Knife ışın cerrahisi eğitimini tamamlamıştır.
Bilimsel araştırmaları, 1999 yılında Avrupa Nöroşirürji Dernekleri Birliği’nin (EANS) “En Değerli Araştırma Ödülü”ne, 2001’de Amerika Nöroşirürji Dernekleri Birliği’nin (AANS) “Nöroonkoloji Genç Araştırmacı Ödülü” ne layık görülmüştür.
Dr. Kılıç, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri tarafından 2000 yılında “Araştırmaya En Fazla Teşvik Eden Öğretim Üyesi” seçilmiştir. Yine 2000’de Türkiye Beyin Araştırmaları Derneği, Bilimsel Araştırma Ödülünü, 2001’de ve 2002’de Türk Nöroşirürji Derneği Bilimsel Araştırma Ödüllerini kazanmış ve 2002-2005 yılları arasında TÜBA-GEBİP bursuna (Yönetici: Prof Dr Yücel Kanpolat) layık görülmüştür.
Bilimsel çalışmaları, 2005 yılında Amerika Nöroşirürji Dernekleri Birliği’nin (AANS) En Değerli ABD-dışı Bilimsel Çalışma Ödülünü kazanmıştır. Dr Kılıç, 1997-1998 yıllarında Harvard Üniversitesi’nde beyin kanserlerinden olan astrositomlar konusunda çalışmış ve halen üzerinde çalıştığı bir molekülün astrositomlarda etkinliğini ispatlayan deneylerini sorumlu araştırmacı olarak yapmıştır. Bu araştırmanın 2000 yılında yayınlanması üzerine NIH onayı alınarak başlanan klinik araştırmaların sonunda üzerinde çalışılan molekül ilaç haline (Glivec) gelmiş ve günümüzde bazı beyin kanserlerinin tedavisinde kullanılır olmuştur.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nörolojik Bilimler Enstitüsünde iken yürütücülüğünü yaptığı Moleküler Nöroşirürji Laboratuvarı birçok farklı kurumdan 20’yi aşkın ödül ve ar-ge desteği kazanmıştır. İçerisinde 3000’e yakın dokunun korunduğu bir tümör bankası olan laboratuvarda, beynin damarsal hastalıları ve nöroonkoloji alanlarında ulusal-uluslararası ortak projeler yürütülmektedir. Dr. Kılıç’ın Türk Nöroşirürji Derneği (TND), Avrupa Nöroşirürji Derneği (EANS), Amerika Nöroşirürji Derneği (AANS), Amerika Sinir Cerrahisi Kongresi (CNS), Asya Nöroonkoloji Derneği (ASNO), Sinir Sistemi Cerrahisi Derneği (SSC) ve diğer birçok ulusal ve uluslararası bilimsel üyelikleri bulunmaktadır. 2001-2002 döneminde TND Genç Nöroşirürjiyenler Grup Başkanlığını, 2005-2007 yılları arasında TND, Nöroonkolojik Cerrahi Eğitim ve Öğretim Grubu (TURNOG) Başkanlığını yürüten Dr. Kılıç, bu kapsamda yurt genelinde birçok toplantı ve çalıştay organize etmiştir. Dr. Kılıç, Acta Neurochirurgica ve Journal of Neurooncology dergilerinde hakemlik yapmaktadır. Dr. Kılıç, yılda 600’ün üzerinde hastanın cerrahi tedavisini, 1000’in üzerinde hastanın Gamma-Knife Işın Cerrahisi tedavisini ve 3000’in üzerinde hastanın poliklinik hizmetini gerçekleştirmektedir.
Dr. Kılıç, beyin tümörleri ve damarsal hastalıklarının moleküler patogenezi konularında araştırmalarını sürdürmekte ve çalışmalarına 750’nin üzerinde bilimsel atıf bulunmaktadır. Dr.Türker Kılıç 2009 nisan ayından itibaren Marmara Üniversitesi Nörolojik Bilimler Enstitüsü Başkanlığını üstlenmiş ve 2009 aralık ayında ise profesör kadrosuna yükseltilmiştir. Prof Dr Kılıç çok sayıda üniversitede davetli bilim adamı olarak görevler yapmıştır.
2010 yılı AANS (Amerika Beyin Cerrahları Birliği) toplantısına Türkiye’den bilimsel bildirisi kabul edilen tek beyin cerrahı olmuştur.
31.08.2012 Tarihinde Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığına atanan Prof. Dr. Türker KILIÇ halen bu görevini sürdürmektedir.
Çiğdem Kılıç ile evli, 16 yaşındaki Deniz’in ve 9 yaşındaki Irmak’ın babası olan Dr. Kılıç, tekneyle denizde olmaya ve bilinç – zihin konusunda düşünmeye meraklıdır.
Gamma Cerrahisi nedir?
Gamma cerrahi beyin cerrahlarının beynin anormal alanlarında, herhangi bir kesiye gerek kalmadan ameliyat yapabilmelerine olanak sağlayan bir yöntemdir. Gamma cerrahi, stereotaktik radyocerrahi adı verilen bir teknik kullanılarak uygulanır. Koordinatları belirlenmiş hastalıklı beyin dokusunun, gamma ışınları ile yok edilmesini sağlayan tedavi sistemidir. Sistem, temel olarak her biri kendi başına normal beyin dokusunu zedelemeyecek enerjiye sahip küresel yerleşimli ve ayrı kaynaktan gelen ışınların bir noktada (hastalıklı beyin dokusunda) birleşerek çok yüksek bir enerjiyi hastalıklı dokuya aktarması ve bu dokuyu ortadan kaldırması prensibine dayanır. Bu nedenle radyasyon tedavisinden farklılık gösteren bu cerrahi yöntemde tedavi tek seansta tamamlanır. Genellikle açık beyin cerrahisinin mümkün olmadığı ya da yüksek risk taşıdığı durumlarda tercih edilen bir yöntemdir.
Gamma cerrahi’nin etkinliği tedavide kullanılan makinenin duyarlılığına ve beyin içindeki anormal dokuyu saptamak için kullanılan yöntemlere bağlıdır. Hastaya stereotaktik çerçevenin uygulanması ile tümörün yeri tam olarak saptanırken hastanın da makinenin içinde gereken pozisyonda tutulması sağlanır.
Gamma cerrahi tedavisi yeni bir tedavi çeşidi midir?
Bu tedavi şekli 30 yıldan uzun bir süredir dünyanın çeşitli merkezlerinde uygulanmaktadır ve şimdiye kadar dörtyüzbinden fazla hasta bu yöntemle tedavi edilmiştir. Beyni etkileyen hastalıkların tedavisinde kullanılan en gelişkin tekniklerden biri olan gamma cerrahi, stereotaktik radyocerrahinin “altın standardı” olarak kabul edilmektedir.