Bilim Akademisi Webinarları Salgın Döneminde Toplum ve Sosyal Politika Konuşmacılar: Ayşe Buğra, Deniz Kandiyoti, Çağlar Keyder, Erdem Yörük. Tarih: 22 Mayıs 2020 Cuma 21:00
Toplumsal Tarih Çalışmaları
Kapitalizme geçiş, azgelişmişlik ve emperyalizm tartışmaları uzun bir süre Türkiye’deki sosyal bilimlerin gündemini belirlemişti. Bu tartışmalar, nereden gelip nereye gittiğimizi, devlet-toplum ilişkilerini, siyasal ittifakların niteliğini anlamaya yönelikti.
Bir Temel Hak Olarak Vatandaşlık Gelirine Doğru
“Çalışmayana ekmek yok”... sorgusuz sualsiz kabul edilecek bir gündelik hikmet gibi geliyor kulağa. Kapitalist sistemin zihinlerde “doğallaştırdığı” bir kabul... Oysa biliyoruz ki, çalışacak iş bulabilmek, tercihe bağlı değil; dolayısıyla çalışmamanın “tembellik” ya da “asalaklıkla” hiç ilgisi olmayan nedenleri var.
Memalik-i Osmaniye’den Avrupa Birliği’ne
Bu kitapta derlenen yazılar, yüzyıllık bir tarihi ve günümüzdeki gelişmeleri çeşitli yönleriyle ele alıyor. Ama hepsinin temelinde çok önemli bir tespit var: Dünya, ulus-devletlerin aşındığı, ulus-üstü oluşumların ağırlık kazandığı yeni bir döneme girmekte.
Avrupa’da ve Türkiye’de Sağlık Politikaları
Sağlık hizmetleri, devletin vatandaşlarına karşı taşıdığı sorumlulukların daima başında gelir. Ama bu hizmetler, nüfusun kaçta kaçını kapsar, kimleri ‘görmezden gelir’?
Bildiğimiz Tarımın Sonu Küresel İktidar ve Köylülük
Bildiğimiz Tarımın Sonu Küresel İktidar ve Köylülük Yayınevinden satın almak için tıklayınız. Tarım sorunu (die Agrarfrage), 20. yüzyılın başından itibaren siyasetin ve sosyal bilimlerin en önemli tartışma alanlarından biriydi. 1980’lerin düşünce ikliminde ivme kaybedip şekil değiştirdi ve daha çok “hormonlu sebzeler”, “doğal beslenme”, “permakültür” gibi “kentli” başlıklar altında bambaşka bir tartışmaya dönüştü; üretim ve üreticiler yerine gıda ve tüketimle ilgili meseleler gündemin baş köşesine oturdu. Küçük üreticiliğin sorunları, “kumarhane kapitalizmi”nin kırdaki yansımaları, köyün değişen toplumsal yapısı, proleterleşme biçimleri ve tarımın uluslararasılaşması bu “kentli” tartışmalar içinde yer bulamadı. Bildiğimiz Tarımın Sonu, küresel iktidar rejimlerini üreten iktisadi süreçlerle beraber tarım sorununu “yeniden” ele alıyor. 10 yılı aşan bir ortak çalışmanın ürünü olan bu eserde Çağlar Keyder ve Zafer Yenal, tarım sorununu ve kırsal yapıların dönüşümünü, metalaşma, köylünün mülksüzleşmesi ve siyaset bağlamında tartışmaya açıyor. Dünyada da Türkiye’de de yoksulluk, bölgesel eşitsizlikler, çevre, sosyal politikalar ve toplumsal hareketler gibi birçok önemli meseleyi anlamlı bir şekilde konuşabilmek için tarımda ve kırda olup bitenleri hesaba katmamak imkânsız. Bildiğimiz Tarımın Sonu, organik pazar romantizmine ya da köy nostaljisine hapsolmadan, tarım sorununu düşünmenin ve tartışmanın bereketini anlatıyor. Yayın Yılı: 2013 Yayınevi: İletişim Yayıncılık ISBN: 9789750511660 Genişlik: 13 Yükseklik: 19,5 Sayfa Sayısı: 237 *İletişim Yayıncılık WEB Sitesi'nden alınmıştır.
Sosyal Politika Yazıları
Sosyal Politika Yazıları Yayınevinden satın almak için tıklayınız. Küreselleşme, özellikle zengin ülke devletlerinin yerleşmiş sosyal güvenlik programlarını sürdürebilme kapasitesini tehdit ediyor. 1945 sonrası dönemde fabrikalar işlerken ve insanlar hayat boyu sürdürecekleri işlerde çalışırken, gerek patronlar gerekse refah devletleri cömert bir sosyal güvenlik platformunun oluşmasını kabullenmişlerdi. Eğitim bedavaydı, sağlık harcamalarının çoğunu devlet karşılıyordu, emekli maaşları güvenliydi, işsizlik sigortası da iyi işliyordu. Oysa son yirmi yıllık dönemde refah devletinin bu saydığımız kazanımlarının hepsinin krizde olduğu ileri sürülüyor. Devletler bu garantileri sürdüremeyeceklerini söyleyip her bir harcama kaleminde kısıntı yapmaya uğraşıyor. Bu arada, bireylerin karşı karşıya oldukları risklerin arttığı gözlemleniyor. Esnek istihdam hem işsizlik oranını ve süresini artırıyor, hem de insanların emeklilik maaşlarına yaptıkları katkıları azaltıyor. Çalışan insanlar artık aynı işte ömür boyu kalıp oradan emekli olacaklarını düşünemiyor. İstihdamın güvensizleşmesi ve eski sektörlerin küreselleşme ile tasfiye edilmesi giderek büyüyen bir "yeni yoksulluk" kategorisini ortaya çıkarıyor. Elinizdeki kitap, böyle bir ortamda yürütülen güncel sosyal politika tartışmalarının pek çoğunun temelindeki kuram ve kavramları geliştiren veya derinlemesine tartışan, günümüzün klasikleri sayılabilecek metinlerden oluşuyor. Bu metinlerin daha önce Türkçe'ye çevrilmemiş olmalarının, Türkiye'deki sosyal politika alanındaki azgelişmişliğin hem kanıtı hem de önemli bir nedeni olduğunu düşünüyoruz. Yayın Yılı: 2015 Yayınevi: İletişim Yayınları ISBN: 9789750503801 Genişlik: 13 Yükseklik: 19,5 Sayfa Sayısı: 400 *İletişim Yayınları WEB Sitesi'nden alınmıştır.