Sedat Ergin’in, Bilim Akademisi’nin YÖK disiplin yönetmeliği ile ilgili raporu üzerine yazdığı ve 21 Şubat 2014 tarihinde Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan “Üniversitede 12 Eylül yasaklarına devam” başlıklı yazısına ulaşmak için tıklayınız.
Orhan Bursalı’nın, YÖK Disiplin Yönetmeliği üzerine Bilim Akademisi tarafından kaleme alınan rapora dair “Bilim Akademisi, YÖK Disiplinlerini Eleştiriyor” başlıklı, 28 Şubat 2014’de Cumhuriyet Bilim Teknik’te yayınlanan yazısına ulaşmak için tıklayınız.
Bilim Akademisi üyesi Şevket Pamuk’un Radikal Kitap’ta yayınlanan söyleşisi
Prof. Dr. Şevket Pamuk, Türkiye’de iktisat tarihi alanında çalışan en saygın isimlerden biri. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi, aynı zamanda Avrupa’da da tanınan, aralarında London School of Economics’in de olduğu kurumlarda ders vermiş, çalışmalar yapmış bir isim. Şevket Pamuk’un Osmanlı’da Bağımlılık ve Büyüme, Osmanlı İmparatorluğu’nda Paranın Tarihi, Osmanlı Ekonomisi ve Kurumları gibi daha önce yayımlanmış altı bilimsel kitabı var. Geçen günlerde çıkan Türkiye’nin 200 Yıllık İktisadi Tarihi ise önceki kitaplarından farklı olarak, Osmanlı ve Cumhuriyet’i birlikte ele alıyor. Devreden sorunları, uygulamaları ve tabii farklılıkları anlatıp tartışıyor. Ekonomiyle ve tarihle ilgilenen okurun fazla zorlanmadan …
Bilim Akademisi üyesi Engin Umut Akkaya’nın, Prof. Aykut Kence’nin vefatının ardından kaleme aldığı ve Cumhuriyet Bilim Teknik’te yayınlanan “Aykut Kence’nin Ardından” başlıklı yazısına ulaşmak için tıklayınız.
ASELSAN’ın desteklediği iki yıllık bir proje ile Ankara Üniversitesi Manyetik Malzemeler Araştırma Grubu laboratuvarlarında ülkemizin ilk manyetik soğutucu prototipi geliştirilmiştir.
Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Yalçın Elerman’ın yürütücülüğünü üstlendiği proje ile ilgili detaylar için tıklayın.
Bilim Akademisi üyesi Refet Gürkaynak ‘ın, Selin Sayek Böke ile birlikte yazdığı Birikim Dergisi’nin Aralık 2013 sayısında yayınlanan “AKP Döneminde Türkiye Ekonomisi” başlıklı yazıya ulaşmak için tıklayınız.
Refet Gürkaynak’ın bu yazıya ilişkin Bilkent Üniversitesi’nde verdiği seminerin videosuna ulaşmak için tıklayınız.
2013 Nobel Fizik Ödülü François Englert ve Peter W Higgs’e, doğruluğu yakın zamanda CERN’deki LHC’de (Büyük Hadron Çarpıştırıcısı) yapılan ATLAS ve CMS deneylerinde gözlemleneceği tahmin edilen yeni bir parçacığın keşfiyle kanıtlanmış, atom-altı parçacıkların kütlelerinin kaynağının anlaşılmasını sağlayan bir kuramsal mekanizmayı keşfetmiş olmaları nedeniyle verildi.
Standard Elektrozayıf Kuvvetler Teorisinin başlangıcı 1960’lardan önceye gider. Atom-altı tanecikleri oluşturan temel parçacıklar, ilk nesil elektron ve elektron nötrinosundan ibaret üç nesil halinde, dışarlama ilkesini sağlayan fermiyonlardır. Alınış-verilişiyle etkileşme kuvvetlerini taşıyanlar ise ilk örneği foton olan ve dışarlama ilkesine uymayan ara vektör bozonlardır. Model kurmak için kullanılagelen kuantumlu relativistik ayar alan teorilerinde temel parçacıklara …
A.G.Valdescasas, L.Boto ve A.M.Correas’ın “There is no common ground between science and religion” adlı makalesi, J.Biosciences, 38, 181 (2013)
It is fairly common to introduce science and religion as relatively different modes of understanding the world in which we live that may interconnect in several ways, and that this interaction is useful and may promote the advancement and development of both fields. We strongly object to this perspective.
A.Molinié ve G.Bodenhausen’in “On toxic effects of scientific journals” adlı makalesi; J.Biosciences, 38, 189 (2013)
The advent of online publishing greatly facilitates the dissemination of scientific results. This revolution might have led to the untimely death of many traditional publishing companies, since today’s scientists are perfectly capable of writing, formatting and uploading files to appropriate websites that can be consulted by colleagues and the general public alike. They also have the intellectual resources to criticize each other and organize an anonymous peer review system. The Open Access approach appears promising in this respect, but we cannot ignore that it is fraught …
İsveç Kraliyet Bilim Akademisi, 9 Ekim 2013 günü düzenlediği basın toplantısında Martin Karplus, Michael Levitt ve Areih Warshel’in “karmaşık kimyasal sistemlerin çok ölçekli modellerinin geliştirilmesine katkılarından dolayı” Nobel Kimya Ödülü’ne layık görüldüklerini açıkladı. Akademi, “Gerçek hayatı yansıtan bilgisayar modelleri, kimyada yapılan atılımların öncüsü oldu. Üç isim, Newton’un klasik fizik çalışmalarını temeli farklı olan kuantum fiziğiyle yan yana koymayı başardı” açıklamasını yaptı. Toplantıda ayrıca, söz konusu bilim insanlarının, kimyayı bilgisayar ortamına aktararak plastik top ve çubuklarla yapılan modellemeleri ortadan kaldırarak bu alanda çığır açtığı belirtildi. Böylece ilaç etkileşimlerinin yanı sıra güneş pilleri gibi gereçlerin …