Dijital Teknolojilerin Işığında İlaç Tasarımı: Prof. Dr İvet Bahar

Bilim Akademisi Konferansları, 2020 Güz serisinin sonuncusunda konuşmacımız, Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. İvet Bahar.

Konferansa katılım için zoom kayıt sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

Konferans Zoom ile aynı anda Bilim Akademisi Youtube hesabından da canlı yayınlanacak.

Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. İvet Bahar, 1957 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği’nde lisans (1980) ve yüksek lisans (1983) derecelerini aldıktan sonra,  İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Kimya dalında doktora eğitimini tamamladı. 1986-2001 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nde Yardımcı Doçent (1986-87), Doçent (1987-93) ve Profesör (1993-2001) olarak görev aldı.

Eğitimine Malzeme Bilimleri alanında araştırma yaparak başlayan İvet Bahar’ın ilgi ve …

&s tarafından.|30/11/2020|Dijital Teknolojilerin Işığında İlaç Tasarımı: Prof. Dr İvet Bahar için yorumlar kapalı

Siyah Safra, Kanser, Mikroçip – Prof. Dr. Mehmet Toner

Bilim Akademisi Konferansları, 2020 Güz serisinin ikincisinde konuşmacımız, Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Mehmet Toner.

Prof. Toner’in 4 Kasım Çarşamba 18:30’da yapacağı konuşmanın başlığı “Siyah Safra, Kanser, Mikroçip” olacak.

M.Ö. 400 senelerinde Hipokrat kanserin, insan bedenindeki 4 sıvıdan biri olduğunu düşündüğü siyah safra ile vücuda yayıldığına (metastaz) inanıyordu. M.S. 150’lerde Bergama’lı meşhur doktor Galen bütün çabalarına rağmen siyah safrayı otopsi çalışmalarında bulamayarak büyük hayal kırıklığına uğramıştı. 1879’da Dr. Ashworth ilk olarak kanda dolaşan tümor hücrelerinin varlığını gösterdi ve siyah safranın değil kanda dolaşan tümör hücrelerinin metastazın ana nedeni olabileceğini vurguladı. Prof. Dr. Mehmet Toner konuşmasında her sene milyonlarca insanın ölümüne yol açan ve …

&s tarafından.|28/10/2020|Siyah Safra, Kanser, Mikroçip – Prof. Dr. Mehmet Toner için yorumlar kapalı

SESAME: Orta Doğu’da Parlayan Işık

Bilim Akademisi Konferansları, 2020 Güz serisinin ilkinde konuşmacımız, 2002-2018 yılları arasında Orta Doğu Senkrotron Işıması Laboratuvarı SESAME projesinde, Bilimsel Danışma Komitesi Başkanı olarak laboratuvarın hayata geçmesine katkıda bulunan Prof. Dr. Zehra Sayers.

Prof. Sayers; dev bir mikroskop gibi düşünebileceğimiz senkrotron ışınımı kaynakları  nasıl çalışır? Çok karmaşık bir bölgede kurulmuş olan SESAME’nin kullanıcıları kimler? Bu laboratuvarın gerçekten uluslararası olup, yüksek düzeyde verimli olması için neler gerekli ? Geleceği nasıl güvence altına alınabilir? sorularını tartışmaya açacak.

Araştırmacılar arasında ortak ilkelerden ve bilimin evrenselliğinden kaynaklanan bir güven ve paylaşım duygusu vardır. Kıyasıya rekabet içinde olsalar bile, ortak hedeflere ulaşmak için sınır, kültür, politik yaklaşım gözetmeden …

&s tarafından.|30/09/2020|SESAME: Orta Doğu’da Parlayan Işık için yorumlar kapalı

ERTELENDİ: Behçet Hastalığı: Değişen Paradigmalar

18 Mart Bilim Akademisi Konferansı koronavirüs önlemleri dahilinde ertelendi.
Tarih ileriki günlerde ilan edilecek.

 

Bilim Akademisi Konferansları’nda bu ay Behçet Hastalığını ele alıyoruz.
Prof. Dr. Hulusi Behçet tarafından ilk kez tekrarlayan ağız, genital bölge yaraları ve üveit üçlüsüyle tanımlanan Behçet Hastalığının romatolojik hastalıklar içinde hangi gurupta sınıflanacağı yıllardır süren bir tartışma konusudur. 1960’lardan itibaren hastalık spondilit gurubunda sınıflanmaya çalışılmışken, …

&s tarafından.|03/03/2020|ERTELENDİ: Behçet Hastalığı: Değişen Paradigmalar için yorumlar kapalı

Kültürel Evrimin Arkeolojisi – Başlıca Kırılma Noktaları

Bilim Akademisi tarafından düzenlenen Bilim Akademisi Konferansları’nda bu ay Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, en eski dönemlerden tarihi çağlara kadar insanın biyolojik evrimini kültürel değişimle ilişkilendiren önemli kırılma noktalarını arkeolojik kazılardan elde edilen bulgulara dayanarak anlatıyor.

İnsan olarak tanımlayabildiğimiz canlının iki milyon yılı aşkın bir geçmişi vardır. Bu süreç içinde biyolojik özelliklerimiz, yaşadığımız doğal çevre ortamı, geliştirdiğimiz beceri ve kültür dahil her şey, insanın var olduğu tüm coğrafyalarda sürekli olarak değişmiştir.

Ancak bu süreçte, getirdiği sonuçlar açısından diğerlerinde farklı olarak günümüz uygarlığının oluşmasına yol açan, kültür tarihinde “kırılma noktaları” vardır. Bunların içinde; soyutlama yetisini geliştirerek doğada olmayan bir nesneyi tasarlaması …

&s tarafından.|29/01/2020|Kültürel Evrimin Arkeolojisi – Başlıca Kırılma Noktaları için yorumlar kapalı

Marmara’da Deprem ve Tsunamiler: Prof. Dr. Sinan Özeren

İstanbul’un yanı başında olan Marmara Fayı’ndan ve bu fayın muhtemelen çok da uzak olmayan bir gelecekte, başımıza açması olası problemlerden bahsediliyor.

&s tarafından.|23/12/2019|Marmara’da Deprem ve Tsunamiler: Prof. Dr. Sinan Özeren için yorumlar kapalı

Yosunlar: Makro Sorunlar İçim Mikro Çözümler

Bilim Akademisi Konferansları, 2020 yılı serisinin ilkinde makro sorunlar için mikro çözümlere odaklanıyoruz.

Mikroyosunlar, boyları 100 mikrometreden küçük olan, çıplak gözle görülemeyen fotosentetik canlılardır. Antik çağlarda, Mayalar ve Azteklerin besin olarak tükettiği saptanan yosunlar, modern çağın da yeni süper gıdası olarak değerlendiriliyor. Bilim Akademisi Genç Bilim İnsanları Ödül Programı BAGEP 2018 ödül sahibi, Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Dr. Berat Haznedaroğlu günümüzde biyoyakıt, gıda ve ilaç geliştirmek amacıyla kullanılan mikroyosunların dünyasına genel bir girizgah yapıp, gündelik yaşamımızdaki diğer kullanım alanları üzerinde duracak. Mikroyosunlar üzerine yapılan araştırmalarından bahsedecek olan Haznedaroğlu, yosunların küresel iklim değişikliği ile mücadelemiz kapsamında; enerji, gıda ve …

&s tarafından.|23/12/2019|Yosunlar: Makro Sorunlar İçim Mikro Çözümler için yorumlar kapalı

Marmara’da Deprem ve Tsunamiler – Prof. Dr. Sinan Özeren

Bilim Akademisi tarafından düzenlenen Bilim Akademisi Konferansları’nda bu ay, İstanbul’un yanı başında olan Marmara Fayı’ndan ve bu fayın muhtemelen çok da uzak olmayan bir gelecekte, başımıza açması olası problemlerden bahsedilecek. Marmara Fayı olarak adlandırılan fay aslında meşhur Kuzey Anadolu Fayı’nın batıya devam ederken, Marmara Denizi’nin içine girmiş hali. Son 20 yıldır yapılan uluslararası araştırmlar neticesinde, artık bu fayın geometrisi ve davranışı hakkında çok şey biliyoruz. Bu çalışmalarda elde edilen verilerden yola çıkarak, depremler ve Tsunamiler yönünden İstanbul’u ve çevredeki komşu illeri tehdit eden tehlikelerle ilgili senaryolar üretmek mümkün. İTÜ Avrasya yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. …

&s tarafından.|02/12/2019|Marmara’da Deprem ve Tsunamiler – Prof. Dr. Sinan Özeren için yorumlar kapalı