13 Mayıs 2014 Salı günü saat 15:40 da Manisa iline bağlı Soma ilçesinde Soma Maden İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen maden ocağında henüz tam olarak neden kaynaklandığı belli olmayan bir patlama nedeniyle meydana geldiği belirtilen olayda 205 maden işçisi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin daha fazla olduğu ve sayının artacağı iddialar arasında. Bu durum 1992 yılında meydana gelen Zonguldak`ın Kozlu ilçesi Grizu patlamasında kaybettiğimiz 263 canı ve nicelerini bizlere tekrar tekrar hatırlatmıştır. Geçen bunca yıla karşın ülkemizde İşçi sağlığı ve İş güvenliği konularında hiçbir yol alınmadığını, denetimlerin ve yaptırımların yetersiz olduğunu gözler önüne sermektedir.

Halen devam eden kurtarma çalışmalarının yanı sıra meydana gelen patlama ve sonrasındaki yangın ile ilgili araştırma çalışmaları devam etmektedir. Kimya Mühendisleri Odası incelemelerde bulunmak üzere teknik ve hukuk uzmanlarından oluşan bir ekibi bölgeye göndermiştir. Elimize ulaşan bilgiler doğrultusunda kaza nedenlerini araştırmaya ve kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz.

Madenler patlayıcı ortamların oluştuğu çalışma alanları olması nedeniyle daha özel iş güvenliği önlemlerinin alındığı işletmelerdir.  Metan gazı patlayıcı özellikte olduğundan çalışma ortamı içinde gaz konsantrasyonu ölçüm aletleri ile sürekli kontrol altında olmalıdır. Çalışılan malzemeler kıvılcım çıkarmaz (spark proof) el aletleri ve patlamadan korumalı (ex-proof) ekipmanlardan oluşmalıdır. Patlamanın meydana geldiği iddia edilen trafo ve benzer sistemlerin patlamadan korumalı (ex-proof) özellikte seçilmesi gereklidir.

Kullanılan malzemelerin özelliklerinden dolayı ortaya çıkan maliyet artışı işverenleri düşük maliyetli ama standart dışı malzeme ve ekipman kullanmaya yöneltmektedir. Facianın yaşandığı işletmede yetkililer yaptığı açıklamalarda çıkarılan linyitin tonunun 130 dolardan 24 dolara indirildiği belirtilmişlerdir. Yine aynı şekilde işletme sahibi, yurt dışından almak yerine “kendilerinin ürettiği” trafoyu kullandıklarını belirtmişlerdir. Uygun malzeme, yani patlamadan korumalı (ex-proof) ekipman seçilmesi durumunda trafonun patlaması mümkün görünmemektedir.

TMMOB bağlı odalarımızın uzmanlarının yaptıkları açıklamalara göre madende eski ocak olarak tabir edilen mekânda, kömürün yanması ve geçici göçük meydana gelmesinin ardından işçilerin bulunduğu alanda yoğun bir karbonmonoksit birikmesi olduğu yönünde bilgiler elde edilmiştir.  Hava tahliye sisteminde aksaklıklar olduğu ve mekanik olarak yönlendirme yapıldığı, otomasyon sisteminin yeterli olmadığı da edinilen bilgiler arasındadır.

Yine yapılan  ilk incelemelerde; ocağın yaklaşık -700 derinliklerinde kömür yangını ve yangından kaynaklı kısmi göçük oluştuğu, taze hava sağlayan fanların etkisiyle yangının duman etkisinin yayıldığı, uzun süre sonra fanların çalışma yönlerinin ancak değiştirilebildiği, bu arada çok sayıda işçinin yayılan duman ve yangından etkilendiği (yanık ve zehirlenme) yangının kamuoyuna yansıyan ilk açıklamalarda olduğu gibi elektrik kaynaklı olmadığı bilgileri edinilmiştir.

Yine, maden içerisinde zehirleyici ve patlayıcı gazları algılayacak ve havalandırma ekipmanlarını yönetecek sistemlerin yetersiz ve eski olduğu, kömürün içten içe yanmasıyla başladığı tahmin edilen bir yangının ortaya çıkardığı karbonmonoksit, karbondioksit ve metan gazlarının ölümcül etkisi nedeniyle şu ana kadar ifade edilen rakamlarla 205 ölüm olayının gerçekleştiği, bu sayının içerideki işçilerin kurtarılmasındaki zorluk göz önüne alındığında daha da artabileceği öngörülmektedir. Keza aynı şekilde asansörlerin çalışmamasının kurtarma faaliyetlerini güçleştirdiği bilinmektedir. Asansörlerin de yangın olsa bile yedek bir güç kaynağı ile çalışabilir durumda olması gerektiği halde bu şekilde bir donanıma sahip olmadığı da edinilen bilgiler arasındadır.

Bile bile katliama yol açan yanlış seçim ve kusurlu teknik gerekçelerin temelinde maliyet gerekçesiyle iş güvenliğine önem verilmemesi, özelleştirme, taşeron sistemi mantığı ve onun dizginlenemeyen kar etme hırsı yatmaktadır. Son dönemde Soma`da maden kazalarının artması sonucu meslek odalarının TBMM` e taşıdığı ve muhalefet partilerinin 29.04.2014 tarihinde verdikleri Soma`da yaşanan maden kazalarını inceleme talebi kabul edilmemiştir. Tüm bu yanlışlar faciaya davetiye çıkarmıştır.

Ölümlerin sorumlusu taşeronlaştırma ve özelleştirme politikalarıdır. Kar hırsı ile sektörü büyütmek adına uygulanan politikalar insanı bu sürecin en önemsiz halkasına indirgemiştir. Benzer süreçleri inşaat, metal gibi sektörlerde de görmekteyiz. Gerçek işlevi üretim ve kontrol olan mühendislik mesleğini sorumlu müdürlük, yapı denetim sistemi gibi politikalarla diplomasını kiralayan ama sürecin dışında bırakan bu anlayış devam ettiği sürece yakında diğer sektörlerde de can ve mal kayıplarına yol açan adına kaza denilen ama asla kaza olmayan felaketler görülecektir. Biz iktidarlara sunduğumuz teknik gerekçelerin dikkate alınmadığını biliyoruz. O nedenle çağrımız vicdanlaradır.

Sözün bittiği bir yerdeyiz… Ölenlerin acısını en derin bir şekilde yaşadığımızı kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz… Böylesine bir acıyı tarif etmenin imkansız olduğunu belirtmek istiyoruz… Siyasi, mülki, idari ve teknik sorumluların hesap vermesi gerektiği kanaatindeyiz.

Meslek örgütü olarak, olayın teknik detaylarını elimize ulaşan bilgiler doğrultusunda kamuoyuna ulaştırmaya devam edeceğiz.

Olayın takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz.

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu

Link: http://tmmob.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=9817&tipi=9